
Özgür Can
[email protected]Gel vatandaş gel sahte diplomaya gel
04 Ağustos 2025 Pazartesi, 10:32Tam iki yıl önce gündeme getirdiğim sahte diploma skandalı, ne yazık ki hala Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olarak devam ediyor. O dönemde "birkaç kişi" ya da "küçük çaplı bir mesele" diye geçiştirilen bu olay, bugün şikayetvar.com'da rekor kıran yorum sayısıyla aslında çok daha derin, çok daha yaygın bir problem olduğunu gözler önüne seriyor. Replika diploma, gerçek sahte diploma, e imzalı diploma, paralı diploma vb isimlerle reklamları sıkça önünüze gelmiştir böyle gözünüze soka soka beni dolandırın diyen sitelerin reklamları. 24 saat içerisinde silinen siteleri. Biz sadece bunları dolandırıcı sanıyorduk ancak iş çok daha büyükmüş. Gerçekten sisteme girilip onaylatılanlar olmuş.
Haberler ulusal basına düştükten sonra şikayetvar sitesi üzerinden yorum yapan vatandaşlar yaptıkları paylaşımları hızlı bir şekilde kaldırmaya başladı.
Şikayetvar'daki yorumlara bakın; 100-200 değil, binlerce mağdur var. Mağdur dediğime bakmayın. Bunlardan sadece birkaçı e imza onaylı sisteme girilmiş. Büyük bir çoğunluğu sadece dolandırılmış. Ah vah çok üzüldüm.Sahte diploma ve sahte not yükseltme işlemleri, defalarca resmi şikayete rağmen internet siteleri üzerinden açıkça satılmaya devam etti. Hatta İletişim Başkanlığı'nın bu skandalı yalanlaması, durumu daha da içinden çıkılmaz hale getirdi. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi galiba AFK. İşin vahim tarafı, bu sahte belgeleri kullanan isimler arasında acil yardım teknikerleri gibi kritik sağlık çalışanları bile bulunuyor. Peki, şimdi bu sahte diplomalı sağlıkçılar gerçekten hayat kurtarıyor mu, yoksa tehlike mi yaratıyorlar?
Böyle bir skandal sadece eğitim ve etik sorun değil, aynı zamanda milli güvenlik sorunudur. Sağlık, güvenlik ve kamu hizmetlerinde yer alan kişilerin gerçek yetkinliklerini belgeleyememesi, halkın can güvenliğini doğrudan tehdit etmektedir.
Komik ama düşündürücü bir diğer detay ise Osmanlı Hanedanı'ndan Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu'nun adının bu skandala karıştırılması oldu. Kendisine soruyoruz: Hangi hukuk sisteminde yargılanmak ister? Böyle karışıklıkların olması bile olayın ne denli ciddiyetinden uzak, yüzeysel yaklaşıldığını gösteriyor.
İşin en şaşırtıcı boyutlarından biri de bu dolandırıcıların Instagram üzerinden bile açık açık reklam yapmaları, sponsorlu paylaşımlarla satışlarını sürdürmeleridir. Ne yazık ki kimse bu gerçekleri görmek veya üzerine gitmek istemedi. Bir keresinde biz gazeteciler dolandırıcılarla doğrudan iletişime geçtik; üniversitede olmayan bir bölüm için diploma talebinde bulunduk. İstekleri geri çevirmediler, kabul ettiler. Ancak gazeteci olduğumuz ortaya çıkınca WhatsApp üzerinden engellendik. Bu olay, işin boyutunu ve ciddiyetini anlamak için somut bir örnek.
En garip tarafı ise şikayetvar.com üzerinden sahte diploma satıcılarının kendilerini açıkça ifşa etmeleri ve "3 kere dolandırıldım, inşallah bu sefer gerçek diploma gelir" diye yorum yapmaları. Bazıları ise acil diploma ihtiyacı olduğunu, işi kaybetme korkusuyla çaresizce bu yola başvurduğunu belirtiyor. Bu tablo, bir operasyonun ya da birkaç kişinin meselesi değil, sistematik, yaygın bir sorun olduğunu gösteriyor. Bu isimlerde yargılanacak mı? Yoksa sahte diplomaya erişip haksız kazanç sağlamaları suç sayılmayacak mı? Dolandırıldıkları için mağdur mu ilan edilecekler?
Sonuç olarak, bu mesele 50-100 kişilik küçük çaplı bir dolandırıcılık değil; on binlerce kişinin, kurumun ve dolayısıyla toplumun güvenliğini tehdit eden devasa bir skandaldır. Yetkililer artık bu sorunu ciddiyetle ele alması gerekmiyor mu? Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmiş. Edirne'den öteye geçmeden...
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları